Yazıyı okurken Tai şarkıları da dinleyebilirsiniz. İlki sürekli sahillerde ve taksilerde çalan şarkılardan: http://www.youtube.com/watch?v=Xjc7sGrv7bE&feature=related
THY ile yaptığımız, son derece rahat, 9 saatlik bir uçak yolculuğu sonrasında ilk Tayland izlenimlerimizi Bangkok Suvarnabhumi Havaalanında edinmeye başladık. Sürekli yenilenen taze çiçekler, mükemmel bir havaalanı bahçesi, turuncu cübbeli-seyahat eden keşişler ve Budistlerin inandığı tanrıların heykelleri! Başka bir dünyaya geldiğimizi düşleyebilirsiniz.
Phuket Havaalanı - Sürekli tazelenen çiçekler |
Bangkok Suvarnabhumi Havaalanı Bahçesi |
Gezgin ve yardımsever keşişler. Bayanlar, onlara değmemeye dikkat etmelisiniz! |
Budist bir ülkenin havaalanına inmiş bulunuyorsunuz! |
Ne var ki, havaalanında yalnızca 1-1,5 saatimiz vardı. İlk hedefimiz Phuket Adası olduğu için, Asya'nın renkli çocuğu Bangkok'a "1 hafta sonra görüşmek üzere!" diyerek tekrar havalandık.
Phuket Havaalanına indiğimizde, otele nasıl varacağımızı, taksiye ne kadar para vermemiz gerektiğini iyiki önceden okumuştuk. Yoksa dilini bilmediğiniz, kültürünü bilmediğiniz, çekik gözlü, şen bir Taylandlı taksici sizi bolca kazıklayarak herhangi bir noktada, bavullarla ve çaresiz bırakabilir! Önce mutlaka iyi bir pazarlık yapmalısınız, zaten bundan sonra da Phuket'te pazarlıksız hiç bir şey yapmamanız gerektiğini bilmelisiniz.
Cennetin Diğer Adı: İndigo Pearl
Bir yandan otelde çalan tarzda bir şarkı dinleyebilirsiniz: http://www.youtube.com/watch?v=-TWk6yNfBx0&feature=related
Bizim otelimiz, havaalanına en yakın koylardan biri olan Nai Yang'daki Indigo Pearl Oteldi. Hatırladığım kadarıyla taksiye 200Baht vermiştik (100Baht=5TL). Merkez Patong'a gidiyorsanız, taksiye 1200-1500 Baht ödeyebilirsiniz. Trafik sağdan aktığı için Tayland'da araba kiralamak bizim için mümkün değildi. Gitmeden önce, bir kaç blogda motosiklet kiralayanların olduğunu okuyunca biz de planımızı buna göre yapmıştık. Ama gerçekler pek de bloglarda yazdığı gibi değildi. Sağdan akan trafikte, özellikle geceleri virajlı yollarda inanılmaz rahatsızlık duyuyorduk, sürekli çarpışacağımız hissiyle, ben gözlerimi bile açamıyordum.
Otelimize vardığımızda, hayatımızda ilk kez gördüğümüz ağaçlardan, çiçeklerden ve yapılardan gözlerimizi alamadığımızdan, hızla yanımıza gelen 2-3 görevlinin bavullarımızı aldığına, bizi hemen rahat ettirmeye çalışmalarına teşekkür bile edemez bir haldeydik. Önümüze tepsilerle soğutulmuş havlular koyuldu, boyunlarımıza taze çiçeklerden yaptıkları kolyeler geçirildi, buz gibi guava suyu elimize tutuşturuldu, biz galiba cennetteydik! (Şimdi sanki her tarafta kokan, bayıldığımız yasemin kokusunu da duyuyorum) Bu şaşkınlıkla fotoğraf çekebildiğimi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Ama karşılaştığımız manzaraları daha sonra bolca fotoğrafladım:
Cam bilyelerle yapılmış "Yılan Derisi Havuzu" |
Yılan Derisi Havuzu |
Taylanda ait endüstriyel malzeme, çatal-kaşıktan mumluğa, odadaki malzemelerden perde tutacaklarına kadar, her yerde kullanılıyor. |
Indigo Pearl'ün verdiği Karma Felsefesi Kitabımız |
Mimar Bill Bensley için: http://www.bensley.com/
Phuket için en çok önerilen sezon, Türkiye'nin kış mevsimine denk gelen aylardır. Bizim gittiğimiz Mayıs ayında bolca muson yağmuru olacağını okumuştuk. Özellikle muson yağmurlarını görmek isteğimize karşın 5-10 dakikalık hızlı yağışlar dışında bir şey olmadı. Hava Phuket'te 12 ay boyunca sıcak oluyormuş, 12 ay boyunca zaman zaman yağış da görülebiliyormuş. Bazı kaynaklar yağışlardan dolayı Mayıs-Eylül arasını önermese de, bizim Mayıs ayında hiç bir hava engeliyle karşılaşmadığımızı belirtmeliyim.
Bu kelimeleri hep kullanmanız gerekecek! Gitmeden ezberleyin :) |
Daha odanıza yerleşmeden, oteli bir haritada uzun uzun anlatacaklar. Ama siz yine de kocaman bir arazi içinde, ağaçların arasında kaybolup duracaksınız. Ayrıca yandaki minik Tai sözlüğünü de verecekler, belki önceleri çok önemsemediğiniz bu sözlük olmadan, bazen insanlarla hiç bir iletişim kuramadığınızı farkedeceksiniz. Tai halkıyla el işaretleriyle anlaşamadık, sanırım vücut dillerimiz bile birbirinden farklıydı. İngilizcelerinin çok zayıf hatta yok denecek seviyede olduğunu da eklemeliyim. Öyle ki, yemek salonunu aradığımızı ne İngilizce ne de el işaretleriyle bile anlatamıyorduk...
Tayland yazıları devam edecek...
5 yorum:
Harika bir gezi yazısı hele müzik eşliğinde.Devamı gelir inşallah.
Yine cok guzel cok keyifli bir yazi. Insanin havaalanina kosup filmlerdeki gibi "Tayland'a ilk ucaga bir bilet lutfen!" diyesi geliyor! :) Devamini bekliyorum..
Havuzlar herşey harika.
Galiba hayatımda gördüğüm en güzel otel..Tayland tahminimden daha gelişmiş görünüyo..
gitmeli gitmeli gitmeli : )
Yorum Gönder