Bu kez, çıkan başka bir özel yayın için aradılar: "Miray Hanım daha önce aldığınız Cihannüma kitabı nedeniyle şimdi çıkarttığımız ... kitabının yeni özel basımını da alacağınızı düşünüyoruz ve ben önümdeki ... numaralı kartınızdan alımınızı başlatıyorum" diyen bir ses vardı telefonun diğer ucunda. Bu cümleyle beni alabildiğine paniğe sevkeden bu kişi telefonda bana 4-5 kere " Sınırlı sayıdaki bu kitabı kimlere sattığımızı sayarsak, Güler Sabancı, bilmem ne Koç, yazar .. ve Miray Hanım sizin gibi isimler" diyerek garip övgü cümleleriyle kalbimi almaya da çalışıyor :))) Boyut Yayınlarının gözünde neredeyim, bir anlatıyorlar inanamıyorum, bu kez gülmemek için kendimi zor tutuyorum: Boyut Yayınlarının sahibi vermiş benim numaramı da zaten satışçıya, ahahahhha :))) Her neyse, palavranın bini bir para olan bu konuşmada, "Bir dakika ne çekiyorsunuz kartımdan, kitap ne?" diye soruyorum satıcıdan fırsat bulunuca. Sattıkları kitap özel basım olduğu için bir saat içinde tükenebilirmiş ve hemen almalıymışım. Kibarca şimdi alamayacağımı söyleyip kapatmaya çalışıyorum ama ne mümkün. Karşımdaki bey adeta Yalan Dünya'dan Nurhayat... Neyse, şimdi 750TL tutan bu kitabı alamayacağımı söylüyorum ve "Maddi sebepler mi Miray Hanım, alamıyor musunuz yoksa?" gibi alaycı bir tutumla karşılaşıyorum bu kez. Haydaa... Siz değil miydiniz bana az önce Güler Sabancı, Koç ve Miray diyen :))) Şaka bir yana, ben sebep açıklamak zorunda mıyım? Zorunda mıyım Boyut Yayınları? Siz benim yarım saatimi telefonda neden geçirtiyorsunuz? Hangi kitapsever bir kitabı dayatmayla, zorlamayla alıyor? Kafamdaki bu soruları Twitter'dan da sordum ama cevaplayan olmadı. Bir hafta sonra tekrar arayan Boyut Yayınları yetkilisinin bu kez telefonunu açmamakta buldum çareyi. Hayret, hani kitap 1 saat içinde tükenecekti? Zaten satışçı da bunu söylediğine göre Türkiye'de kitap satmaya çalıştığını unutmuş olmalı... Vayy... Ben miyim o telefonu açmayan... Daha önce Cihannüma'yı alırken, yedek telefon numarası vermemi istemişlerdi, ben de vermiştim. Bu kez verdiğim numarayı yani Deniz'i arayıp, bana ulaşamadıklarını ve çok merak ettiklerini söylüyorlar!!! Sonraki günlerde 3-4 saatte bir aranmaya başlayınca meşgule almanın da fayda etmediğini anlayıp açıyorum: "Aramayın beni artık, silin şu numaramı listenizden, yeter! Bana ulaşamayınca eşimi neden arıyorsunuz? Aceleniz ne? Çevremi telaşlandırabilirsiniz, her şeye neden olabilirsiniz, eskiden verdiğim numarayı hangi hakla kullanıyorsunuz?" diye Nurhayat'a bağlayan bendim bu kez.
Boyut Yayınlarına burdan tekrar belirteyim ki, zorla satmaya çalıştığınız hiç bir şeyi almayacağım gibi, yarattığınız bu itici tablodan sonra, kitapçıdan aldığım kitabın bile Boyut'tan çıkmamış olmasına dikkat ediyorum. Twitter'dan size sorduğum soruları yanıtlamadınız, halbuki sahibinizde telefonum varmış, o kadar değerli müşteriymişim ben hani! Benim gibi başka kitapseverleri de Boyut'tan soğutmak istemiyorsanız, bu yazıya kulak verin...
3 yorum:
İnanamıyorum insanlar iyice anormalleşti bu nasıl bir satış politikası.Bu konuda aydınlattığınız için teşekkürler.
bana biraz dolandiricilik gibi geldi.. gercekten boyut yayinlarindan aradiklarini nerden biliyoruz? :)
Daha önce Cihannüma'yı yine böyle telefon ile satıp göndermişlerdi bana.
Yorum Gönder