|
Bangpae Şelalesine doğru ilerlerken... |
Yağmur ormanlarında, dev ağaçların altında, sırtçantalarımızla birer karınca gibiydik. Gökyüzü neredeyse gözükmüyordu, bu serinlik, sıcak Phuket gününde hoşumuza gitti. Neredeyse 1 saate yakın bir yürüyüşten sonra minik bir şelaleye ulaşacaktık. Gürültülü sesi ise yarım saattir kulaklarımızda çınlıyordu. Bazı şeyler sizi ülkenizde hissettiriyor. Aynı Türkiye'de olduğu gibi Tayland'da da çoluğunu çocuğunu toplayan, sıcak günü burada piknik yaparak değerlendiriyordu.
|
Piknikçiler bu minik büfelerden alışveriş yapıyor. |
|
Renkli sosisler, kurutulmuş balıklar... |
|
Flaş patlatarak arkada gökyüzünü görür gibi oluyoruz :) |
|
Taylandlı çocuklar Bangpae Şelalesinin altında serinliyor :) |
|
Bangpae Waterfall - Aslında minicik bir şelale |
Bu ormanda farklı bitkiler ve hayvanlar görmek büyük bir olasılık. Ben en çok rengarenk papağanlar görmek istiyordum. Bizim rehber Yakup'a görme ihtimalimin ne kadar olduğunu sorup durdum, o da yüksek olduğunu söyledi. Papağanlara hayran olduğum için, doğal hayatta görme fikri beni ne kadar heyecanlandırdı anlatamam, maalesef göremedim. Ama bambaşka bir hayvanla tanıştım burada: Bu ormanda Gibbon denen, genetik olarak insana en yakın maymun türü yaşıyormuş. Tayland halkı bu zeki maymunları gösteri yapmaları için doğadan yakalamaya başlamış. Gibbonlar oldukça duygusal hayvanlar; hep birlikte yaşıyorlar. O sevimli bebeklerden birini yakalayabilmek için anneyi öldürmeniz gerekiyor :( Gibbonlarla ilgili daha fazla bilgi için:
http://www.gibbonproject.org/ Üstelik bu güzel gibbonların nesli tükenme tehdidi ile karşı karşıya...
Alttaki 3 fotoğrafı da biz çekmedik, çünkü flaş gözlerini rahatsız ediyor. Bizim makinamız ormanın karanlığında flaşsız net bir çekim yapamadı...
|
Gibbonlar birbirlerine çok bağlılar... |
|
Siyah ve sütlü kahve gibbonlar |
|
Gibbonların karakteristik yüzleri. |
İnternet sitesinde de görebileceğiniz WARF (The Wild Animal Rescue Foundation of Thailand) ekibi, gibbonları insan elinden kurtarıp rehabilite ediyor. Ancak bu hayvanları kurtardığında çoğunda Hepatit A, Hepatit B ve Aids tespit ediyor. Yani hasta halleriyle doğaya salındıklarında hem kendileri zorlanacaklar hem de insanlar için tehdit oluşturacaklar. Dolayısıyla onları iyileştirmek uzun ve meşekkatli bir iş. Ve WARF ekibi bu iş için tamamen gönüllü çalışıyor. Bize gibbonları anlatan kişi, Avrupalı bir adamdı. Adam kendini gibbonların iyileştirilmesine adamış, Tayland'a yerleşmiş ve küçük bağışlarla bu hayvanların nesillerinin tükenmemesi için savaş veriyordu. O kadar nazik ve etkileyici bir şekilde anlattıki, ona inanılmaz saygı duyduk. Hayatını gereksiz işlerle dolduran binlerce boş insandan biri olmayı reddetmiş, ülkesinin rahatını bırakıp dünya için kalıcı bir şey yapmaya çalışıyordu. Gibbonlara dev kafesler oluşturup Bangpae'de, onların doğal ortamında hem iyileştiriyor hem sistemli bir bakım merkezinde onlara bakıyor. Tabii ki bu iş bir kişinin yapamayacağı kadar zorlu. Dolayısıyla her dönem, gibbonlarla ilgilenen biyoloji öğrencilerinden, veterinerlerden bir grup yanına geliyor ve ona destek oluyormuş. Şu an bu duyarlı kişinin adını hatırlayamadığım için çok üzgünüm. Ama anlattıkları ve gibbonlar için hissettirdiği duyarlılık hala bizimle...
Siz de bu sevimli gibbonlardan birine yardım edebilirsiniz. Bunun için 2 yolunuz var: ya Bangpae Şelalesine gidip gibbonları görerek WARF'a destek olacaksınız (gibbonlarla ilgili kitap, fotoğraf gibi şeyleri satın alıyorsunuz) ya da
http://www.gibbonproject.org/content/adoption.htm adresindeki gibbonlardan birini seçip evlat edineceksiniz, onun için gönderdiğiniz yardım parasıyla gibbona kendi çocukları gibi bakacaklar, size gibbonunuzdan 6 ayda bir haber yollayacaklar, hatta üzerinde gibbonunuzun olduğu bir tişört vb. şeyler bile yollayacaklar. Dünyanın bir ucunda biz, WARF ekibinin onlar için uğraşılarını ve güzel çabasını görme şansı bulduk.
|
WARF'ın ormana astığı gibbonlarla ilgili bilgilendirici tabelaları |
NOT: Yardım etmek tamamen vicdani bir sorumluluktur. İçinde bu sorumluluğu hissedenler, "Gidip bir gibbona yardım edeceğime bilmem kime yardım ederim" demezler. Elbette imkanları ölçüsünde o bilmem kime de yardım ederler, bir gibbon için de 5TL gönderebilirler. Bu notu; yardımsever ve duyarlı kişilerin çevreleri veya dünya için yapmaya çalıştıklarını, yerlerinde oturup kimseye hayrı olmadığı halde küçümseyen, eleştiren insanların varolduğunu bildiğim için yazmak zorunda hissettim... Lütfen bu insanlara aldanıp yüreğinizdeki güzel duyguyu kaybetmeyin...
2 yorum:
Yazilarini ozlettin derken ustuste gelen Tayland yazilariyla yine super bir donus yaptin Miray'cim! :)
Eveet bu ara yazabildim hep :) Ben de sizin yorumlarınızı bekliyordum, neredeler diyordum, blogumun baş destekçileri :)
Yorum Gönder