2 Ağustos 2013 Cuma

PRAG'DA RESTORAN ÖNERİLERİ

KAMPA GROUP RESTAURANTS
Kampa Park
Kampa Park - karamelize soğanlı, patates keki ve salatalıkla süslenmiş kuzu
Prag’da yemek deyince, bir mit haline gelen, Kafka Müzesi'nin hemen yanındaki  Kampa Park’a biz de uğramadan edemezdik. Kiminle konuşsak, hangi kitaba baksak, Kampa Park’a yol gözüküyordu. İçine girince, buradan neden bu kadar söz edildiğini hemen anladık. Kampa Park, şehrin romantik ritmini, harika bir damarı tutarak yakalamıştı. Vltava nehrinin kenarında, Charles Köprüsünün hemen ucundaki restoran, benim gibi, sonradan yazarken kullanmak için, yediği her şeyin resmini çeken birinin bile ruhunu salmış, nehirde yüzdürmüş olmalı ki, elim tüm gece iyi bir fotoğraf çekmek üzere fotoğraf makinasına gidememiş… Elimde hep gölgeli fotoğraflar var. Hızlıca çekip yemeğe ve ambiyansın hoşluğuna dalmak istemiştim.
Kampa Park - Keçi peynirli, karamelize kıtırlı, pancarlı salata
Kampa Park'ın peynir tabağı 

Kampa Park’ta yediklerimi, not defterime şöyle kaydetmişim:

“Keçi peynirli, karamelize kıtırlı, pancarlı salata eşliğinde hoş bir Pinot Noir içtim. Sonra karamelize soğanlı, patates keki ve salatalıkla süslenmiş kuzu. Şu an masamızda, yemekten aşırı zevk almanın yarattığı derin bir sessizlik hakim.”
Adres: Na Kampě 8b
Hergetova Cihelna
Başka bir gece, yine Kampa Grup restoranlarından olan Hergetova Cihelna’yı denedik. Ambiyans olarak son derece özenli, yine nehir kenarına konuşlanmış, hoş bir yer. Ancak mekan içerisinde fazlaca sigara tüketildiğini belirtmeliyim. Mekanın yarısında sigara içmek serbest, tabii koku sigara içilmeyen tarafa da yayılıyor. Yemek yerken bu durum pek hoşuma gitmedi doğrusu.
Hergetova Cihelna
Hergetova Cihelna
Yemekler gerçekten başarılı olsa da, Kampa Park'ın bir tık gerisinde kalıyor. Fiyatlar ise iki restoranda da hemen hemen aynı.
Sokaklarda Trdelnik

Türkiye’ye gelen birine, nasıl sokaklarda simit yemesini önerirseniz, Prag’a giden birine de trdelnik yemesini  tavsiye etmemek olmaz. Hamur; kalın bir merdaneye incecik sarılır, etrafına bolca toz şeker serpilir ve tıpkı tavuk çevirme gibi, mangal ateşinde merdane döndürülür. Sokaklarda taze yapılırken görürseniz alıp, sıcacık yiyeceğiniz trdelnikin yanına bir de kahve bulabilirseniz, değmeyin keyfinize!

Prag'da Trdelnik - çiğ hali
Prag'da Trdelnik - pişmiş hali

Doğu Avrupa Ülkelerinin Yemeği : Gulaş

Eski şehir meydanında, saat kulesini hemen dibinden gören restorana oturup gulaş yedim. En turistik bölgede yemek yediğim için beklentim oldukça düşüktü. Gerçekten de beklediğim gibi, sıradan bir gulaştı. Gulaş, bize de çok uzak olmayan, sebzeli et haşlama. Değişik damak tadlarına açık olmayanlar için, oturulan herhangi bir restoranda risksiz seçim olabilir.


1 Ağustos 2013 Perşembe

ROMA'DA NE YESEK?

"Gezdiğin tozduğun senin olsun, yediğin içtiğini anlat" diyenlerin en sevdiği başlıklardan birine daha hoşgeldiniz! Roma, yemek yemeyi zevklendiren atmosferi ve özellikle hamurişi sevenlerin favorilerine girecek restoranlarıyla bir gastronomi cenneti. Bizim gibi Ağustos'ta giderseniz, en ünlü restoranların kapalı olacağının uyarısını tekrar yapayım. Lafı fazla uzatmadan önerilerimi sıralayayım.

Roma'da, sanatçıların da yaşadığı, İstanbul'un Cihangir'i tadında olan "Trastevere" semti bizim favorimizdi.

* Le Mani in Pasta -> Ferzan Özpetek ve Serra Yılmaz'ın gittiği restoran olduğunu okumuştuk. Biz gittiğimizde maalesef kapalıydı ama meraklıları için yazmak istedim, fiyatları da aşağıda bulabilirsiniz. Via dei Genovesi, 37 
Le Mani in Pasta
* L'Insalata Ricca -> Trastevere'de şanseseri keşfettiğimiz sokak arası, sıcak ve lezzetli bir cafe. Bruschetta-şarap yapabileceğiniz hoş bir yer. Fiyatlar da son derece makul. İtalya'da oturduğunuz her yerde, listede bir kaç markaya ait Chianti ile karşılaşıyorsunuz. Burada, fiyatlar da uygun olduğu için farklı farklı markaları deneme şansımız olmuştu. insalataricca.it linkinden, farklı semtlerdeki L'Insalata Ricca'ların adreslerine ulaşabilirsiniz.
 L'Insalata Ricca
 L'Insalata Ricca
* Antico Caffé Greco -> İspanyol merdivenlerinden dümdüz aşağı inince, dünyanın ilk kafesi olan Grecco var. Buradan kahve alıp çıkarsanız fiyatlar çok uygun, eğer oturursanız baya pahalı oluyor, ama içeriyi incelemek için biz oturmuştuk. Fiyatların yazdığı listenin fotoğrafını çekmişim ama çıkmamış.

Antico Caffé Greco
Antico Caffé Greco
Antico Caffé Greco
Antico Caffé Greco
Antico Caffé Greco
* Felice A Testaccio -> Vedat Milor'un da önerdiği, tam bir İtalyan restoranı Felice A Testaccio. İtalyanlar buraya saat 9 gibi ailecek geliyorlar. Kuzu kaburgası müthiş. Burada Lazio'nun Cesanese şarabını tattık ve oldukça hoşumuza gitti. Ayrıca buraya gelmişken, İtalyanın en meşhur yiyeceklerinden olan, spagetti carbonara'yı da tatmanızı öneririm.

Felice A Testaccio
Felice A Testaccio
Felice A Testaccio
Felice A Testaccio

Felice A Testaccio
* Volpetti Şarküteri -> Felice A Testacci yakınlarında Volpetti adında bir şarküteri var. Burada harika balsamikler ve peynirler deneyebilirsiniz. Çok güzel şaraplar satıyorlar. Aynı zamanda atıştırmalık bazı şeyler alıp nehir kıyısında yemek de eğlenceli olur. Kesinlikle tavsiye ediyorum. http://www.volpetti.com/

Volpetti
Volpetti
Volpetti
Volpetti
Volpetti
Volpetti
Volpetti
* Daha çok gençlerin gittiği, çoğu yerde bulabileceğiniz Bafetto adında bir pizzacı var. Fena değil, ortalama bir İtalyan pizzacısı. Karşınıza çıkarsa, açlığınızı bastırmak için iyi bir alternatif. Adres için: http://www.pizzeriabaffetto.it/dovesiamo.asp