23 Mayıs 2013 Perşembe

Güneşin Yere Düştüğünü Gördük (Milano - Duomo Katedrali)

KısaKahveMolası @ Milano / Duomo Katedrali

Milano'ya geldikten hemen sonra, odada fazla oyalanmadan metro ile şehir merkezine indik. Metrodan kafamı dışarı ilk çıkarışımı unutamam. Hayatımda gördüğüm en hoş yapılardan biri, fosforlu beyaz Duomo Katedrali, ince ince dokunmuş müthiş bir sanat eseri! Evet, çok meşhur ama benim önceden bu kadar harika olduğunu duymuşluğum pek de yok... Kimse bana bu kadar övmemiş, okuduğum hiç bir blogda görülebilecek en önemli şey kategorisine filan koyulmamış, sanki sıradan bir şeymiş gibi anlatılıp modaya, alışverişe filan geçilmiş, oysa ben uzaylı görmüş masum köylü gibi donakaldım önünde. Ölüp bittim, bir çok meydan gezdik ama benim en beğendiğim, en unutamadığım meydan, Duomo'nun durduğu, aydınlığıyla gözlerimi kamaştıran Milano meydanı oldu. Böyle güzel olduğunu hatırladıktan hemen sonra, insanı boğan ve keyfinizi kaçıran seyyar satıcılardan bahsetmek istemiyorum aslında, ama uyarmadan edemeyeceğim. İnsanın manzaranın güzelliğinden uğradığı şokla düşen çenesini hızla toplayıp çantasına yapışması gerektiği bir gerçek. Ne olursa olsun, hayran olduğum, Gaudi'nin Barcelona'daki Sagra Da Familia'sı, Vatikan ve nice kiliseler, katedraller bir yana, Duomo'nın eşsiz zerafeti kesinlikle başka bir yana diyorum...






Arkadan Duomo

Duomo Kilisesi Hakkında Kısa Notlar;
  • - Avrupa'nın 4. en büyük katedralidir.
  • - Yapısı: Gotik , Yükseklik: 90metre ve 463 basamak
  • - İnşaat Başlangıç:1386 / İnşaat Bitiş:1905
  • - En üst kısmında, som altından bir heykel (Madonnina) bulunur ve bunun defalarca (helikopterle dahi) çalınmaya çalışıldığı söyleniyor.
  • - Bittiği zaman İtalya'nın değil, tüm dünyanın malı olacağı söylenmiş. Bu nedenle inşaat teorik olarak asla tamamlanmayacak. Bu nedenle ne zaman gidilirse gidilsin, üzerinde bir inşaat görmenin mümkün olduğu da söylentiler arasında. Biz gittiğimizde de, inşaat sürüyordu gerçekten.



İçine girmek, diğer turistik kiliselere göre oldukça kurallı. Dizinizi, dirseklerinizi göstermeyen, hatlarınızı da belli etmeyen kıyafetlerle giriş yapabiliyorsunuz. Ben Ağustos sıcağında pek de Katedrale girmeye uygun giyinmemişim, otele geri dönmek yerine, hızla bir dükkana girip, Katedrale girebilmek için, aşağıdaki resimlerde göreceğiniz, alelacele bulduğum kirazlı elbiseyi almak zorunda kaldım...


Duomo'nun içinden



Milano - Duomo Katedrali - muhteşem vitraylar
Duomo'nun içinde gerçek mumyalar bulunuyor. Yüzleri altın rengi masklarla iyiki kapatılmış. Ama alttan bakınca saçlarını görebiliyorsunuz. Onun dışında, açıkta duran tek yerleri elleri. Yakından fotoğraflarını çektik ama pek iç açıcı olmadığı için bloga koymak istemiyorum.
Milano - Duomo Katedrali
Galleria Vittorio Emanuele II
Meydanın sol tarafında, tarihi alışveriş merkezi "Galleria Vittorio Emanuele II" Duomo Katedrali'ne uyan zarif bir başka yapıydı. Tüm turistler gibi, bize de uğur getirmesi için, Galleria'nın tam ortasındaki yerde bulunan zodyak sembollerinden Boğa burcuna ayağımızı sürtmek -zaten seramiğin o kısmı göçmüş durumda- Milano'ya veda ederken yaptıklarımız arasındaydı. Ama ilk gün tabiiki Galleria'nın içini gezdik, "Il Salatto" restoranda şarapla birlikte makarna ve bruschetta yedik, burayı çok keyifli bulduk. (Yediklerimizi ayrı bir yazıda tekrar toparlamak istiyorum.)








Duomo ışıl ışıl parlayarak gözlerimizi yakarken, insanın aslında ne müthiş şeyler var edebileceğine dair inancınız kuvvetleniyor. Baktıkça, aslında sadece tüketmiyoruz, gelip geçici değiliz diye düşündüm. En azından bazılarımız var ki, hiç olmayan bir Duomo Katedralini var edebiliyorlarsa, hepimiz, hala, tüm dünyayı değiştirebiliriz! Duomo benim de hayata bakışımı değiştiren, insandaki estetik anlayışını somutlaştırabilecek kadar mükemmel bir şaheser. Yapabilmek deha, -nice güzelliklerin, en ufak acıma hissi duyulmadan yıkıldığı günümüzde- saklayabilmek kültür, görebilmek lütuf bana kalırsa... Önünde uzun uzun oturmak isterdim şimdi ve ayrıntılarını tekrar ellerimle hissedebilmek... Duomo, Milano'yu ilk gördüğünüz anda, şehrin size gülümsediğini hissettiren anlatılamaz bir başyapıt.

8 yorum:

Deli Anne dedi ki...

eşim şu anda tam da ordayken bu yazı:) sevgiler

kisakahvemolas dedi ki...

Ah, ne güzeldir şimdi Milano'da olmak...

Aybike dedi ki...

Ilk gittigimde sanirim 8 saatlik tren yolculugunun yorgunlugu, yagmurlu Ekim havas ve de etrafi tamamen paravanla kapali Duomu insaati nedeniyle nefret ettigim Milanoyu ikinci gidisimde ben de cok begenmistim, sanirim yazin her yer daha bir guzel :)

kisakahvemolas dedi ki...

Aybikecim çok şanssız bir Milano seyahati olmuş ilki. Benim Roma'ya ilk kez gidip de aşk çeşmesinin tadilatta olduğu günlere denk gelmeme benzemiş :)

Adsız dedi ki...

Merhaba Milano seyahati öncesi yazınıza denk geldim.Katedrali gezmek ücretli mi?Bilgi verirseniz sevinirim.Teşekkürler:)))

kisakahvemolas dedi ki...

Merhaba, ben kulelere çıkmamıştım, o kısımlar için maalesef bilgim yok ama, katedralin içi ücretsizdi.

cemal okuyan dedi ki...

Dünyanın her tarafına gittim. Ama bu katedral çok etkileyiciydi. 10 gün önce oradaydım. Gittiğim yere tekrar gitmek istemem ama, burası çok farklıydı..

Adsız dedi ki...

italya'da dört şehri doya doya gezme şansı bulduk bir çok güzellik gördük ama ilk karşılaştığımız eser olduğu için mi yoksa gerçekten kendi büyüsünden mi bilmem benim de şu an aklıma geldikçe beni en çok etkileyen, en çok hayranlık uyandıran Duomo oldu aynen sizin de dediğiniz gibi, İtalya bir yana Duomo bir yana diyorum...