8 Haziran 2012 Cuma

Madonna Konserine Gidememek...

Babamın bana aldığı ilk kasetlerden biri Madonna'nın "Who's That Girl?" albümüydü.
O zamanlar, şimdiki gibi sıkıldığım şarkıyı ortasında kesip diğerine geçmez, salondaki müzik setinde dinler dinler başa sarar iyice ezberlerdim ve hatta dinlerken danslar eder, eğer tv'de gördüğüm bir özel figürü varsa onları da uygulamaya çalışırdım. Ayrıca kasetlerin içindeki fotoğraflara uzun uzun bakar, yazıları da tekrar tekrar okurdum. O kağıtları katlama yerlerinden katlamazsam kağıtlar deforme olur ve bir süre sonra delikli yerlerinden kopardı. Kopan yerleri bantlamak bir çözüm gibi dursa da, bantlı yerlerin düzgün katlanmaması sonucu kasetin, kağıdıyla beraber kaset kabına sığmaması sinir ederdi beni. Neyse ki bu sorunları Madonna kasetinde yaşamadım. Hatta bu kaset bir kere bile sarmadı. Bu yüzden, Amerika'da müziğin daha kaliteli olduğuna kanaat getirmiştim, kağıdı da kaseti de iyi malzemedendi. Madonna'nın bu albüm içindeki ve kapağındaki fotoğraflarını pek beğenmediğim için, kağıda bakmaktansa şarkıları dinlemeyi tercih ettiğimi göz önünde bulundurmamışım herhalde.
Madonna @ İstanbul Arena - 7 Haziran 2012
Yıllar geçtikçe Madonna gençleşti, güzelleşti. (İnternetten baktım 1958 doğumluymuş yani şimdi 54 yaşında)
Fotoğraflarına bakmaya doyum olmaz bir hale geldi. Bir de üstüne İstanbul'a kadar geldi MDNA turnesi için. Gitmemek görmemek kayıp olurdu. Kaç tane vardı ki Madonna gibi? Bu düşüncelerle taa Şubat ayında 7.Haziran'daki konsere kesin gitme kararı aldım. Kalabalık bir grup da olacaktık, çok eğlenceli olacağından emindim her şeyin. Biz bileti aldıktan 10 dakika sonra biletler tükendi yazısını görmüştük. Tam zamanında almıştık!

Dün akşam Madonna konserine gitmek yerine başka heyecanlara yelken açmıştım. Şubat'ın kararı Haziran'a uymamıştı. Gece kalbimin bir kısmı Madonna'ylaydı, aklımın bir kısmı giden arkadaşlarımdan gelen fotoğraflardaydı. Madonna'yı görebilen, sesini canlı canlı duyabilen herkesin çok şanslı olduğunu düşünüyorum, uzun uzun dinlemek istiyorum geceyi. Neyse ki, kalbimin ve aklımın diğer yarısı beni çok heyecanlandıran başka planlar içindeydi... Yazımı burada bitirirken, bir de dilek dileyeyim bari: Bir daha gel Madonna!

2 yorum:

Aybike dedi ki...

Walla Madonna mi Paris mi desen ben de Paris'i secerdim cnm hic uzulme! Madonna daha yaslanmaz 50 sene sonra da gideriz! :)

kisakahvemolas dedi ki...

:) Ben de arada kaldım aslında :)